Türkiye batarsa ne mi
olur? Tüm İslam Alemi de Türkiye ile birlikte batar ve
hem de bir daha ayağa kalkmamacasına batar.
Bu böyle biline ve bunu hem dost böyle bile, hem de
düşman. Amma lakin ve lakin özellikle ve öncelikle de
kendini İslam davasının savunucusu sayan ve sanan
herkes böyle bile.
İslamiyet'e intisabından bu yana geçen 10 asır boyunca
İslam'a ve insanlığa hizmet yolunda her yerde ve her
zaman en önde olma şerefini gururla taşıyan bu millet
bugün de yine İslam Alemi'nin yıldızı ve umududur.
İstiklal Marşı Şairi Merhum Mehmet Akif Ersoy'un
deyişiyle de " İslam'ın son ordusu"dur. İşte onun
içindir ki, aklı başında her Müslüman'a düşen görev de
bu son ordunun zaferi için Tanrıya yakarmaktan
ibarettir.
Bu söylem birilerince çok ırkçı, çok Türkçü
bulunabilir. Evet bu söylem Türkçü bir söylemdir. Evet
bu söylem baştan sona Türk'ün övgüsünün söylemidir. Bu
söylem Türkçüdür ama ırkçı değildir. Çünkü Türk ırkçı
değildir. Evet, bu söylem Türkçüdür, ama doğrudur da,
tarihidir de. Çünkü Türk budur. Dün bu idi, bugün
budur, yarında bu olacaktır.
Dünyada şu anda sayıları elli küsuru bulan İslam
ülkeleri arasında çağı yakalamaya, çağın güçlerine
karşı ayakta durmaya, adam gibi direnmeye ve insani
değerleri hem temsil etmeye, hem de uygulamaya namzet
tek ülke Türkiye'dir. Türkiye'den sonra üç dört İslam
ülkesini daha insan ve ekonomik potansiyelleri
itibariyle dikkat nazarına almak mümkündür ve
gereklidir. Ama sadece o kadar.
Eğer olaya salt millet ve devlet bazında bakarsak,
evli evine, köylü köyüne, herkes kendi yoluna deyip,
tüm diğer milletleri ve halkları kendi çaresizlikleri
ve kaderleri ile baş başa bırakmak da mümkündür. Fakat
bu ne insanlığa, ne Müslümanlığa, ne de Türkün
asaletine ve tarihi misyonuna sığar.
Bunca lafı hem dışarıya, hem de ve daha da çok içeriye
ve içerideki samimi fakat saf Müslümanlara söylüyoruz.
Sözlerimizin bazılarının bazı dostlara acı geleceğini
bile bile, ama ""dostun acı söylemesinin "
gerekliliğine inana inana söylüyorum.
Bırakın şu İslam'ın en geri kalmış toplumlarından
ithal İslam anlayışı ile Türk Devletine kafa tutmayı,
Türk Toplumuna nizam vermeye kalkışmayı. Ne Suudi'nin,
ne Farisi'nin, ne Puştun' un İslamlığa ve insanlığa
sunacağı herhangi bir şeyi vardır. Onların ilminde ve
irfanında İslam'ı aramaya kalkmak İslam'ı
anlamamaktır. Onların en marazi tiplerinin izinde
Türk'e, Türk Milleti'ne ve Türk Devleti'ne zarar
verecek eylemlerin içine girmek Türk'e, dolayısı ile
de İslam'a ihanettir.
Biline ki, Türkiye batarsa tüm İslam Alemi de Türkiye
ile birlikte batar.
Türkiye o badireden de çıkar ama İslam Aleminin geri
kalanı ne yapar bilemem...
|