Giriş

Künye

Seri İlan Kent Rehberi

Bize yazın


  GİRİŞ

  HABERLER

  POLİTİKA
  EKONOMİ
  SPOR
  YAZARLAR
  KÜLTÜR&SANAT
  BİZİM TEMEL
  KÜNYE
  SERİ İLAN
  KENT REHBERİ
  TÜKETİCİ KÖŞESİ
  ÖNEMLİ LİNKLER
  

Giriş Sayfası Yap!

 

 

 

 

YAZARLAR

TAYFUN ALPER
VEDAT ÇINAROĞLU HK.
 
Çok umutlanmıştım bir ara. Kirli siyaset meydanında olması gereken gibi olabilen tek tük idealistlerin arasına bir tanıdığım da benim girmişti. Milletvekili böyle olmalıydı benim gözümde.
Hayata bakışı, öncelikleri... İş edindiği sorumluluğun "bir milletin geleceği" olduğunun her an bilincinde olabilen bir yaşama biçimi...
Çoğu kez kucaklarında buldukları makamlara inanmakta zorluk çeken hazımsızlardan çok farklıydı. Asıl mesleği olan askerlikle ilk gençliğinden beri yoğrulmuş olan mantığı, bir "Samsun milletvekili" olmanın protokolünü tüm gerekleriyle birlikte yerine getirmesinin temel alt yapısı idi.
Partisinin genel başkanının, solcu bir parti genel başkanının "altında" koalisyona girmesini hazmedemeyenler, tabii ki "Samsun milletvekili" olmanın gereklerini de kavrayıp, hazmedemediler. Ama o herşeye rağmen, "Türkiye milletvekili", "Samsun milletvekili" ve "MHP milletvekili" olmanın sorumluluk ve gereklerini olması gereken hassas dengede tutmayı başarabildi. Nitekim bu konuda devlet adamı niteliği ağır basan genel başkanının anlayışıyla paralel olduğu, önce TBMM başkanlık divanı katip üyesi olarak bir yıl görevlendirilmesi, daha sonra da parti genel sekreter yardımcılığı görevine yükseltilmesi ile onaylandı.
Her iki görevinde de genel başkanının ilkeler konusundaki sert, tavizsiz tutumunu harfiyyen uyguladı. Fakat, asker ruhuyla uyduğu bu emirlere astlarından aynı karşılığı bulamadı. Gerçi hiçbir beklentisi olmadan gönül desteği vermiş olan partili-partisiz vatandaşlar bu yaşananlardan rahatsızlık duymadı; ama, irili ufaklı beklentileri olan herkes büyük hayal kırıklıkları yaşadı. "Devlet Bey kendisi gibi birini bulmuş" diyenler oldu. Vedat Bey bu taleplerin kimisini kibarca, kimisini anlayabilecekleri dilde reddetti.
Bir memnuniyetsizlik, bir huzursuzluk başladı. Kimisi verdiği oyu, kimisi seçim zamanı bayrak sallamış olduğunu başına kaktı. Köy köy gezip seçim çalışması yapanlar, ne umdularsa, bulamayınca öfkelendiler. Allah rızası için camiye gittiklerini söyleyenlerin, kıldıkları namazlar için imamdan para talep etmeleri gibi...
Vedat Bey, Türkiye Cumhuriyetinin, kendi genel başkanının da içinde olduğu 57.nci hükümetinin uygulamak zorunda kaldığı acı reçetenin görünür temsilcisi olarak, her tepkinin odağı oldu. İnsaflı insafsız, izanlı-izansız bu tepkiler bir recm kampanyası haline dönüştürüldü. Ama o doğru bildiği yolda, bunlara hiç aldırış etmeden, genel merkezde kendinden ve yaptıklarından emin olarak gece gündüz çalışmalarına devam etti. Bölgesindeki çalışmalarını ise kendisine güvenini kaybetmemiş çok dar bir kadro ile, çoğu kez de yalnız başına yürütmeye çalıştı. Valiyle, büyükşehir belediye başkanıyla, diğer bürokratlarla, sivil toplum örgütleriyle "Sahilimi İstiyorum" projesinde, "Mobil Santral" itirazında vb. doğru projelerin yanında ve destekçisi oldu.
Daha önceki hükümetler döneminde atanmış olan bürokratları değiştirmediği için eleştirildi. O bunlara göğüs gererek, ısrarla değiştirmediği Samsun merkezindeki hastane başhekimlerine verdiği destekle iyi hizmeti teşvik etti. Kimi bürokratların partili olmadığı için görevden alınmamaları eleştirilirken, hizmette uyum ve verimlilik düşüncesiyle değiştirmek istediği hemen her bürokrata parti adına sahip çıkılma gayreti sergilendi. Ne yazık ki arkasında durulup tavır alınan bu bürokratların çoğu seçim listelerinde başka partilerden aday adaylıklarını açıkladılar.
Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda ortaya çıkmış olan genel memnuniyetsizlik ve tepkileri göğüslemek ve yatıştırmak gibi bir görevi, sorumlu hükümet ortağı olan parti teşkilatlarının bazı yöneticileri hiç üzerlerine vazife edinmediler. Onlar, günün birinde gelecek olan seçim için kişisel çalışmalara ve organizasyonlara yoğunlaşıp, geceli gündüzlü hummalı bir çalışmanın içinde oldular. Ve sonunda başardılar. Bir mucizeyi gerçekleştirdiler. Herkesi şaşkına çeviren bu mucize "Samsun MHP Milletvekili aday listesi"dir. Bilinen mantık kurallarıyla açıklanması çok güç olan bu durum, kimilerine göre kabus, kimilerine göre büyüdür.
Genç bir subayken işin kolaydı binbaşım. Dağlarda PKK ile mücadelede basitti. Niyetler açık, mevziler belli, namlular karşılıklı idi. Şimdi oyun içinde oyun...
Derler ki birlikten kuvvet doğar. Örneğin Trabzonlular bir araya gelseler... Her koşulda birbirlerini destekleseler... Ne mucizeler olur! O zaman denmez mi ki: Ne mutlu Trabzonlulara! Her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsa!
Samsun'da ülkü kaybetti.
Mikro-milliyetçilerin makro-organizasyonları kazandı.
Ama...
Bir cephe düşmekle bir savaş kaybedilmez.
Hele umut...
Asla kaybedilmez.
Vedat Bey yine çok sevdiği Türkistan türkülerini dinleyedursun. Bugünlerde benim kulağımda, kendimi bildim bileli aynı sükunetle söylenen şu türkü var:
"Seyreyle güzel kudret-i Mevla'm neler eyler,
Allah'a sığın Adl-i Teala'm neler eyler."
İyi haftalar Samsun...
  YAZARIN TÜM YAZILARI
 

 

Vedat Çınaroğlu hk. (17.09.2002)
Bir hayal bir umut  (08.09.2002)

GÜNÜN SÖZÜ

YA BİR YOL BULACAĞIZ

YA BİR YOL YAPACAĞIZ

ANİBAL

 

 

 

giriş | haberler | politika | ekonomi | spor | yazarlar | kültür&sanat | bizim temel | künye | seri ilan | kent rehberi  | tüketici köşesi önemli linkler |

Görüş ve önerilerinizi  kuzeyhaber@mynet.com  adresine gönderebilirsiniz.
KUZEYHABER © TÜM HAKLARI SAKLIDIR